Altınova Masaj Salonu Gizem Hanım

Altınova Masaj Salonu Gizem Hanım

İskender’le geçirdiği Altınova Masaj Salonu  eski bazı mutlu günlere hafifçe bir
özlem duymuştu; aralarındaki ufak sürtüşmeleri özlemişti. İskender tipik bir koç burcuydu;
inatlaşmayı seven, iş bitirici, başkalarını birazcık küçük gören ve hep önder.

Eskiden İskender Mine’nin
yaşamındaki baba figürü ve öğretmendi. Süre geçtikçe Mine büyüdü, derhal sonra bir sürtüşme,
güvensizlik ve isyan da başladı. Asla bir vakit İskender’e teslim davranmamıştı. En başta meraklı
öğrenciydi, sonra kendi kanatları ile uçmaya çalışan biri. İskender en baştan beri evlenmek istemişti,
Mine’nin yavaş yavaş elinden gittiğini fark ettikçe bu isteğinde daha da ısrarcı olup onu kısıtlamaya
kalkmış, kıskançlıklar yapmış ve neticede de aralarında kavgalar yaşanmıştı. Mine bu baskıların
İskender’in sevgisinden dolayı bulunmuş olduğunu anlıyordu fakat ilişkinin son zamanlarında yaşam çekilmez
olmuştu onun için.

Ayrılınca bir oh çekmişti. Bir süre ondan sonrasında ise durumlar yatışmış ve dost kalabilmişlerdi. Yaşamındaki gelişimleri İskender’e konu alıyor, arada fikrini alıyordu. Fakat Mine’nin
Fuat’la sevgili olması ve ona karşı yaşamında hiç hiç kimseye olmadığı kadar teslimiyetçi olması
İskender’i iyi yönde etkilememişti. Mine de Fuat’la beraberken İskender’le  azaltıp
tamamen Fuat’a bağlanmak istemişti.

Altınova Masaj Salonu

Aslına bakarsak bir süredir bu şekilde bir aşkı bekliyordu. Tamamen teslim olabileceği bir adama hazırdı artık
ve bunu arıyordu, İskender’le ilişkisi buna bir hazırlık olmuştu. Bir adam eğer ona koşulsuz bir
şekilde teslim olmuşsa ve bu bağlılığın da adı aşksa Mine’ye ne kadar kayıtsız kalınabilirdi ki…
Kendi enerjisinin her zaman farkındaydı.

İskender Mine’deki bu özgüveni görebiliyor ve artık maksimum da
bundan dolayı ondan çok uzakta bulunduğunu biliyordu. Fakat gene de yolunda gitmeyen bir şeyler bulunduğunu
da sezmişti. Onun bilmiş olduğu Mine gitmek istediği bir yere giderdi. Sevgilim ne der yada gelir mi diye
düşünmezdi. İskender Mine’nin bir tür durağanlık içinde kalmış olduğunu birazcık haddinden fazla kabuğuna
çekildiğini değişik. Geride bırakmayı bilmezsen, o şeye gerçekten haiz olup olmadığını
bilemezsin. O şeye haiz olamazsın, onun esiri olursun.
Mine’nin daldığını fark edince İskender,
“Acıkmadın mı? İstersen bir şeyler yiyelim. Saat de altıya geliyor aslına bakarsan. Organik fakat bir planın
yoksa.”